7 Mayıs 2009 Perşembe

Science is not about what you think, it is about what you ask.

4 yorum:

  1. "what you ask" felsefe gibi ki. hep öyle gelir bana.

    "how you answer" is science sanki daha çok. yöntem möntem. bulanık şeyler:}

    YanıtlaSil
  2. aynı şey benim de aklıma takıldı bunu düşünürken, hatta ilk önce "how you answer is..." falan diye başlamıştım sonra uzatmadım.
    benim kastım şuydu; yani başladığı nokta senin ne düşündüğün olmuyor, ne sorduğun oluyor. Yani düşünce-soru-cevap-düşünce-soru-cevap diyalektiğinin sürekliliğinde "bilim" olanın başladığı yer sorduğun soru oluyor. Hatta cevabın kendisinin "bilim" olduğundan da emin değilim, o artık "truth" oluyor gibi.

    cevap ise senin düşüncenden en bağımsız nokta tabi bu anlamda.

    YanıtlaSil
  3. şey gibi mi,
    sorduğun soruyu doğru formatta (ölçülebilir, biçilebilir) sorduğunda bilim yapıyosun. yapıcaksın. yapabilirsin gibi mi ki?

    ay o cevabın "truth" olması korkutucu ki. truth ne ki bilim bilsin. mmm. az agnostiğim ben. şüpheci bi de. bi de bi sahiplenememeci. sahiplendiğinden rahatsız olucu.

    giysi çıkarıcı. bu ara.:}

    YanıtlaSil
  4. bence doğru soruları sorarsan iyi şeyler söyleyebiliyor bilim. ama söylediği kötü şeyler misal sigara içenlerin akciğer kanserine yakalanma oranı da doğru mesela bundan haberimiz olması iyi. bilimin sonucunda "gerçek" dışında birşey yok.
    ama mesela şöyle bi soru da sorabilirsin; esrarın serbest olduğu ülkelerde sigara kullanım ve akciğer kanseri oranları nedir? Ya da esrarın kanserli hücreleri küçültücü etkisi nasıl birşeydir?
    arzuladığın sonucu bulamazsan üzülürsün belki ama yine de bulduğun şey "truth"dur.
    sonra belki başka şey düşünürsün bu sefer, düşüncen artık gerçeğin daha yakın tasavvurudur.

    YanıtlaSil