10 Mayıs 2009 Pazar

kedilerin bilime katkısı



Kediler ne güzel hayvanlar. Asırlardır insana bacak kadar bile olmayan tüylü şapşal bir hayvan tarafından parmakta oynatılmanın nasıl birşey olduğunu öğretiyolar.

Ama sadece bunu öğretmiyorlarmış meğerse. Meğerse kedi çişi fareler için çok etkili bir travmatik uyaranmış. Bu sayede fareler, bazı insanların felaketlerden sonra yaşadığı travma sonrası stres bozukluğu(TSSB) belirtilerini gösterebiliyor ve en önemlisi insanlar için faydalı olacağı düşünülen maddelerin etkinliği üzerlerinde deneniyor.

TSSB'nin hayvanlarda modellenmesinin ne kadar zor olduğu düşünülürse tüm travma mağdurları ve profesyonelleri adına kedilere çişleri için teşekkürlerimi sunuyorum.

6 yorum:

  1. aa deney deseninde bunu mu kullanacaksın?

    farenin daha önceden bi öğrenmesi olması gerekmiyo mu bunun için?

    içgüdüsel değildir ki kedi çişinden "korkmak". değildir di mi?

    nası ki?

    YanıtlaSil
  2. ben yanlış anlamadıysam öyleymiş. Başka hiçbişey yok elektrik, suya atma falan basbayağı kedi kumunun üstüne bırakınca bildiğin travmatize oluyomuş hayvan. Adı da predator scent stress model. koşulsuz korku uyaranı yani saf böyle.

    YanıtlaSil
  3. yani fare doğrudan bundan korkuyo mu ya?

    farenin kedi korkusu doğuştan mı ya?

    bi yaşıma daha girdim.

    e ama nası travmatize edebilir ki, daha önceden böyle bi anısı yoksa? neden korku reaksiyonu değil de tstb reaksiyonları çıkıyo ki nası bi sistemmiş o..ne enteresan. nerden okudun:}

    YanıtlaSil
  4. demiştim ya tssb için kabul edilmiş bi hayvan modeli yok diye, önerilmiş modellerden sonuncusu ve sanırım en güvenilir olan buymuş.

    onları ben de merak ettim ama bu çalışmalar hayvanın kendisi için yapılan çalışmalar olmadığı için makalelerde o kadar uzun uzadıya anlatmamışlar hayvandaki hangi süreçler ona sebep oluyo diye. Anlatmışlarsa da ben o makalalerle karşılaşmadım. Bir yerde "başka bir hayvana ait koku" diye geçiyo ama hayvanın kendi dışındaki bi tür olması yeterli değildir herhalde predator olması şart.

    evrim izin veriyo aslında böyle şeylere, şehirlerde kedi çişi kokusundan kaçabilen fareler hayatta kalmış diğerleri kedi maması olmuştur herhalde.

    korku reaksiyonu ile tssb reaksiyonlarını da kortikosteron düzeylerinin ölçümü ile ayırd ediyolar, bu düzeylerin yüksekliği tssb'ye spesifik imiş.

    Bir de başka bi paradigma geliştirmişler bunun üzerine "differential contextual odour discrimination" diye tarçın kokusuna da maruz bırakmışlar fareleri kedi çişinin yanısıra, hayvanlar koşullu olarak korku tepkisi göstermiş tarçın kokusuna da. Herhalde burda da extinction olup olmadığına bakmışlardır, tssb için model olduğuna göre extinction yoktur.

    İşte benim çalışmayı düşündüğüm nokta da burası biraz daha netleştim son konuştuğumuzdan beri. CB(cannabinoid) reseptör aktivasyonunun korkunun sönmesinden sorumlu olduğunu hipotez olarak sunmuşlar, belki mesela ben de farede tarçın korkusunda esrar etkisi falan derim çalışmama.

    Travma uyaranı bol nasıl olsa, mıncığın kumlarını doldurur doldurur götürürüm labaratuara. hatta fareleri korumaya alıp kendisini bile gösterebilirim mıncığın, o da başka bi model olur belki :))

    "Mıncık induced predator scent stress"

    YanıtlaSil
  5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  6. mıncık, bilimsel katkılarına devam ederken..:}


    bir adet kortikosteron üzerineden korku ve travma stresinin ayırd edilebilirliğinden ürktüm ben. beyin hakkında sandığımdan daha fazlası biliniyor sanırım. üf şindi meraklanıp dalsam bi dert, dalmasam başka dert.

    sen en iyisi slaytları yollamaya devam et arada bana fenerliada. kimbilir belki beni biraz daha mm realist bi düzleme çekecek pencerelerdir bunlar.

    gerçi az sonra belirsizlik ilkesinin tam olarak ne olduğunu, kaos teorisinde nereye denk düştüğünü, determinizmle derdinin ne olduğunu filan okumaya başlıycam ama eheh, neyi nerden yakalarsak artık.
    10 Mayıs 2009 Pazar 16:45

    YanıtlaSil