2 Ocak 2010 Cumartesi

a great day for freedom

şimdi takip eden herkesten(sayıyla 2) özür dileyerek sosyololojik bir tespit uğruna sizi şiddete maruz bırakacağım. bunun etik sorumluluğunu almaktansa suçu 80'lerde emekçi mahallelerindeki çocukların soba kurumu, istiklal marşıyla açılan trt kurumu, rutubetten küflenmiş aile kurumu ve yüksek doz militarizm ve turgut özal'a kapuska eşliğinde maruz bırakıldığı küçük salonlara atacağım lakin aşağıda görüntülerini paylaştığım bu cinayet orada gerçekleşti.




"dıt dıt dıt dıt...saat sekiz" diye başlayan haberler bu idamı haber verdiklerinde annemle babam salonun iki ayrı kapısından içeri girip haberi ayakta dinlediler sonra bütün gece ikisinin de ağzını bıçak açmadı. o gün kurşuna dizilmesini izlediğimiz bu adamın fonetik uyumu çok hoş olan ismi bir haftadır o ekranın ve benim düşüncelerimin "kötü adam" kadrosunda yer alıyordu. her ne kadar bir insanın karısıyla beraber öldürülüp de cesedinin karadenize atılması fikri beni ürpertse de buna dünya böyle kötü insanlarla doluyken hiç kimseye bir kötülük yapmamalarıyla gurur duyduğum annem ve babamın üzülmesi bundan 6-7 yıl sonrasına kadar anlayabileceğim birşey olmayacaktı. ama o gece bunu düşündüğümde annemle babamın kendi aralarında oynadıkları bir oyunun kuralı gereği böyle davranıyor olduklarına karar vermiştim.

artık nikolay ve elana'nın tüm dünyanın gözü önünde bir duvar dibinde kurşunlanıvermesinin üzerinden 20 yıl geçtikten sonra artık annemle babamın bu iki insanın cesedinde can çekişen reel sosyalizme üzülmüş olduğunu anlayabiliyorum.
ama bu reel sosyalizm...bu her zaman biraz netameli. aklı sosyalizme uğramış olan hepimiz için farklı tutumlar aldığımız bir eski sevgili gibi. hala aşık olanlarımız da var, adını anmak istemeyenlerimiz de. ..ama bir sürü pişmanlık ve hep keşke dediğimiz.

1 yorum:

  1. insanı, olduğu kişi için öldürmek, kendin olduğun kişi için öldürmek, düşündüğü için öldürmek, kendi düşündüğün için öldürmek, öldürmek, gözünün içine baka baka öldürmek, inanarak öldürmek, senin haklı olduğuna inanarak öldürmek, öldürerek cezalandırmak, keyif için öldürmek, ceza için öldürmek, politika uğruna öldürmek, düşman olduğu için öldürmek, senin düşman yaratan zihnin, senin inancın, diğerini mimleyen, süren, dışarıda bırakan, aç bırakan, öldüren gerekçelerin.

    tarihin ve şimdinin bize öğrettiği "insan olmak böyle bir şey" masalları: bunlar insan olmanın sonuydu aslında. ne biçim sonsa, sonu gözükmüyor.
    ne diye inanasın ki değişebileceğine?
    yeryüzünden toptan yokolsak biz, bir mucizeyle, dünyanın bile dengesi düzelecek. öyle gereksizce "alışkanlıklar"ın pratiğinden ibaret evrimleşmiş zihinlerimiz. neden değişeceğiz?

    YanıtlaSil