en kötü kokan şey? kardeşimle de tartışmıştık, evet...çürümüş patates. bilmemneis bilmemneosis dedi mikrobiyolog olan ece...kangren bakterileriymiş...çürükçül bakterileri mi?...hayır tam değil.
iğde ağacına tırmanıp tüm ceplerini iğde doldurur, bir dağ başında bir dereden su içer gibi insan etine saldırıyorlar...bizim neyi estetik veya hoş kokulu bulduğumuz umurlarında bile değil.
babamın ve annemin sömürülerek veya başkalarını sömürerek kazandığı para cebimdeyse
en az iki günde bir markete gidiyorum. başkalarının öldürdüğü başka canlıları o parayla satın alıyorum. eve gelip günden güne tükenen suda yıkıyorum...bazen de aynı parayla çevremdeki yaşamın birazını yoketmek için başka birilerinin labaratuarda ürettiği bileşikleri alıyorum...
ama zaten biz hepimiz böyle yapıyoruz ve bunu hepimiz yapıyor olduğumuz için ne yaptığımızı fark etmiyoruz..kangren bakterilerinden daha pisiz.
3 Eylül 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
o tüketim veya o yokedim sistemdışı geri dönüşsüz mü yoksa bakterilerin yaptığı gibi sistemiçi mi? sistemdışı dediğimizde yine insan olarak kendimize sistemin daha üstünde bir nev'i übermensch pozisyon vermiş olmuyormuyuz? oysa bizde o bakteriler gibiyiz belki. pisde değiliz temizde değiliz. sadece varız ve varolmamamızın gereğini yapıyoruz. yoketme olarak gördüğümüz şeyler belki sistemin sağlıksız bir büyümeden sonra bizim elimizle yaptığı bir çeşit diyet.
YanıtlaSilsistemin kendisini doğa dışı kabul eden bir yerden konuşmak istiyorum herşeyden evvel.
YanıtlaSilve suçluluk da beyinde, belki soyutlama ve değerlendirme gerektirdiği için sadece insan beyninde.
ama emile ajar ne diyo
"besbelli doğanın bir hatası. ya da iğrenç kinci bir kasıt. beynin yaratılması kine en iyi örnektir."
onun da ilacını buldular artık. biraz B12 takviyesi jack'in suçlu vicdanını hemen iyileştirebiliyor.