görüyorsun ki artık hayat seni en beklemediğin yerlerde bile direnişe çağırıyor. bakmayı bilirsen her yerde bir direniş olasılığı, herkeste sadece direnmekle tatmin olacak bişeyler var.
direne direne yorulacağız, dedim içimden. dışımdan da demeye geldim. hem bir gönderme bu. bunu inançla bağırdığım zamana, hem de bir hatırlatma, kendime: yorulmak o kadar da kötü değil. bir de insanın arada kendisiyle bağlantısı kalsa. böyle bir sürekli farkedilen geçmiş yaşantılar değil de, süreç olarak hayat. bir devamlılık. bölük pörçüğün bir araya gelmesi değil de, bir yolda yürüdüğünü bilebilmek. o zaman yorulmak her zaman tatlı olur gibi.
en büyük kitleler içinde bile kendi aklınla, kendi adımlarınla yürümeyi başarabilirsen devamlılık sağlanır bence. ben çözümü bunda buldum. dökülürsem de "kendim döktüm kendi kendimi" derim, öyle düşündüm.
o idraklar daha dönemlik oluyor gibi geliyor bana. çok da formulize değil gibi. kendim içim konuşayım, x sonsuza gider iken, x'i bazen 3 sene sonra bir anda bir idrak edişim oluyor, ve yeniden değiştiğimi hissettiğim bir an oluyor bu. ve bu anlardan çok oluyor. ve bir rutini yok. her yeni yapıda bir önceki yapıların tamamını ardında bırakıyormuş gibi hissetmeyi düşün. esasta olan bu değil tabi. piramidin üstüne son bir taş koyuyorsan, altta diğer taşlar varolduğu içindir o. ben, kişisel algılayışımdan bahsediyorum sanırım. o son taşı kendim sanıyorum ben. eheh. epik bir yanılsamadan, yüzlerce ömür çıkıyor. o da fena değil aslında.
direne direne yorulacağız, dedim içimden. dışımdan da demeye geldim. hem bir gönderme bu. bunu inançla bağırdığım zamana, hem de bir hatırlatma, kendime: yorulmak o kadar da kötü değil.
YanıtlaSilbir de insanın arada kendisiyle bağlantısı kalsa. böyle bir sürekli farkedilen geçmiş yaşantılar değil de, süreç olarak hayat. bir devamlılık. bölük pörçüğün bir araya gelmesi değil de, bir yolda yürüdüğünü bilebilmek. o zaman yorulmak her zaman tatlı olur gibi.
işte bu da dökülmek. döküle döküle saçlıcağız.
en büyük kitleler içinde bile kendi aklınla, kendi adımlarınla yürümeyi başarabilirsen devamlılık sağlanır bence. ben çözümü bunda buldum. dökülürsem de "kendim döktüm kendi kendimi" derim, öyle düşündüm.
YanıtlaSilo idraklar daha dönemlik oluyor gibi geliyor bana. çok da formulize değil gibi. kendim içim konuşayım, x sonsuza gider iken, x'i bazen 3 sene sonra bir anda bir idrak edişim oluyor, ve yeniden değiştiğimi hissettiğim bir an oluyor bu. ve bu anlardan çok oluyor. ve bir rutini yok. her yeni yapıda bir önceki yapıların tamamını ardında bırakıyormuş gibi hissetmeyi düşün. esasta olan bu değil tabi. piramidin üstüne son bir taş koyuyorsan, altta diğer taşlar varolduğu içindir o. ben, kişisel algılayışımdan bahsediyorum sanırım. o son taşı kendim sanıyorum ben. eheh. epik bir yanılsamadan, yüzlerce ömür çıkıyor. o da fena değil aslında.
YanıtlaSil